Otoskleroz (İç Kulak Kireçlenmesi) Nedir?

Otoskleroz (İç Kulak Kireçlenmesi) Halk arasında kulak kireçlenmesi olarak da bilinen otoskleroz, iç kulak ve orta kulakta süngerimsi görünümlü yeni kemik oluşumları ile ortaya çıkan bir hastalıktır.

Aug 6, 2024 - 12:17
 0  2
Halk arasında kulak kireçlenmesi olarak da bilinen otoskleroz, iç kulak ve orta kulakta süngerimsi görünümlü yeni kemik oluşumları ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Daha çok kulakta çınlama ve işitme kaybı belirtileriyle ortaya çıkan otoskleroz hastalığı, kadınlar ve genetik yatkınlığı olan kişilerde daha fazla ortaya çıkabilmektedir. İç kulak kireçlemesi yani otoskleroz tedavisinde işitme cihazı ya da farklı ilaçlar kullanılabilmektedir. Ancak kesin tedavi cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilmektedir.

Memorial Ataşehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden, Prof. Dr. Mehmet Özgür Habeşoğlu, otoskleroz hastalığı ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Otoskleroz (İç kulak kireçlenmesi) nedir?

Otoskleroz, iç kulak ve orta kulakta mikro düzeyde kemik erezyonları ve erezyonlar çerçevesinde yeni kemik oluşumu ile ortaya çıkar. Yeni kemik yapılarının ortaya çıkması genellikle iletim tipi işitme kaybına yol açmaktadır. Normal şartlar altına ses titreşimleri dış kulak tarafından kulak zarına iletilir. Kulak zarı bu titreşimleri orta kulaktaki çekiç (malleus), örs (inkus) ve üzengi(stapes) kemiklerine gönderir. Üzengi kemiğinin hareket etmesiyle iç kulaktaki sıvı da hareket eder ve iç kulaktaki hücreler uyarılır. Bu hücreler ses titreşimlerini beyne gönderilen elektrik sinyallerine dönüştürür. Bu sürecin herhangi bir kısmı hasar görürse işitme kaybı meydana gelebilir. Otoskleroz hastalığında kulak içinde oluşan yeni kemik odakları çekiç, örs ya da üzengiyi etkilemektedir. Genellikle üzengi kemiğinin titreşmesini engelleyen otoskleroz hastalığı işitme kaybına neden olabilmektedir.

Kulakta kireçlenme neden olur?

Otoskleroz (İç kulak kireçlenmesi) nedeni kesin olarak belli değildir. Ailesinde otoskleroz olan kişilerde hastalık daha fazla görülmektedir.  Bu da otoskleroz hastalığının genetik etkileri olabileceğini göstermektedir. Otoskleroz hamilelik sırasında bazen ortaya çıkabilmektedir. Gebelik sırasında otoskleroz hastalığının ilerlemesinin hormon seviyelerindeki değişikliklerden kaynaklı olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca kızamık geçiren hastalarda otoskleroz hastalığının daha fazla görüldüğü bilinmektedir.

Kulaktaki kireçlenme nasıl önlenir?

Kulaç kireçlenmesi erken ve geç evre olarak ikiye ayrılmaktadır. Erken evrede kulakta kireçlenme henüz oluşmamıştır. Erken evre, yumuşak evre olarak da adlandırılmaktadır. Bu dönemde kişiye, sodyum florür içerikli tabletler verilerek kulak kireçlenmesinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Kulak kireçlenmesi ilerleyerek geç evre kısmına geçtiğinde cerrahi bir tedavi yöntemi uygulanması gerekebilir.

Otoskleroz (iç kulak kireçlenmesi) belirtileri nelerdir?

İç kulak kireçlenmesi yani otoskleroz en yaygın belirtisi işitme kaybıdır. Otoskleroz hastalığında ortaya çıkan işitme kaybı daha çok düşük seviyeli veya tiz sesleri duyamamak olarak ortaya çıkar. İşitme kaybı zamanla ilerleyebilir. Otoskleroz durumunda işitme kaybı daha çok iki taraflı yaşanmaktadır. İşitme kaybı, kulak ağrısı gibi belirtilerin yanı sıra Otoskleroz belirtileri şu şekilde sıralanabilir; İşitmeyi sağlayan iç kulak yapısı aynı zamanda denge merkezidir. Otoskleroz yani iç kulak kireçlenmesi belirtisi baş dönmesi ve denge sorunu olarak da ortaya çıkabilir. Kulak çınlaması farklı nedenlerden olabileceği gibi, otoskleroz belirtisi olarak da yaşanabilmektedir. Aynı zamanda kulak ağrısı da otoskleroz belirtileri, arasında görülebilmektedir. Otoskleroz belirtilerinden bir tanesi de kişinin kısık sesle konuşmasıdır. Otoskleroz varlığında kişi kendi sesini daha yüksek duymakta ve bu yüzden kısık sesle konuşabilmektedir. Otoskleroz hastaları gürültülü ortamlarda ortam gürültüsünü daha az kişilerin konuşmasını ise daha net duymaktadır. Willis parakuzisi olarak bilinen bu durum otoskleroz hastalarında tipik görülebilmektedir.

Otoskleroz işitmeyi ne kadar etkiler?

Otoskleroz, işitme kaybı olarak ortaya çıkarak kulak çınlamasına neden olabilir. Kişilerde tek ya da iki kulakta birden işitme kaybı olabilir. Bu durum ortaya çıkarken kişi yavaş yavaş, kısık sesleri işitemediğini fark edebilir.

Kulak kireçlenmesi tedavi edilmezse ne olur?

Kulaç kireçlenmesi tedavisi geciktirilerek müdahale edilmediği durumlarda kalıcı işitme kaybı riski oluşturabilmektedir. Kireçlenme enfeksiyona bağlı olarak geliştiğinden kulak zarında ağır hasar bırakabilmektedir. Kulaktaki kireçlere uzun süre müdahale edilmediğinde kulakta birikerek kemikçiklere zarar verebilir.

Kulak kireçlenmesi teşhisi nasıl konur?

Otoskleroz (İç kulak kireçlenmesi) teşhisi kulak, burun, boğaz uzmanı bir doktor tarafında teşhis edilir. Muayene sırasında hastanın hikayesi önemlidir. Kulak muayenesi genellikle normaldir. Bazen kulak zarı arkasında hafif kırmızımsı bir refle gözlenebilir. Bu durum hastalığın başlangıç evresinde olduğunu işaret eder. Otoskleroz ile benzer belirtileri sahip olan rahatsızlıkların elenmesi için kulağın için incelenmektedir. Yaşanan işitme kaybının derecesinin belirlenmesi için işitme testleri yapılmaktadır. Otoskleroz teşhisi için yapılan odyogram işitme testinde farklı ses perdelerinde ve frekanslarda işitilen en alçak sesler belirlenir. Yapılan timpanometri testi ile kulak zarının esnekliği değerlendirilmek suretiyle kemikçik sistemde bir kireçlenme olup olmadığı ortaya konulabilmektedir. Gene yapılan akustik refleks testi ile bu kireçlenmenin üzengi kemiğine olan etkisi net olarak değerlendirilmektedir. Bazı durumlarda kulağın içindeki kemik ve dokuların durumunu daha iyi görerek teşhisi netleştirebilmek için Bilgisayarlı Tomografi ( BT) görüntülemesi de istenebilmektedir.

Kulak kireçlenmesine ne iyi gelir?

Kulaç kireçlenmesinde durumun ciddiyetine bağlı olarak cerrahi müdahale yapılıp yapılmayacağı belirlenmektedir. Kulak kireçlenmesinin yarattığı problemler işitme cihazı kullanılarak da çözülebilmektedir. Bu noktada uzman doktorun önereceği tedavi yöntemlerinden ilerlemek doğru bir seçim olacaktır.

Kulakta kireçlenme nasıl temizlenir?

Kulak kireçlenmesi teşhisi konulduktan sonra hızlı bir şekilde tedaviye başlamak hastalığın ilerlemesini engelleyerek iyileşmesinde etkili olacaktır. Fiziksel muayenenin ardından tedavi planı oluşturularak gerekirse cerrahi müdahale ile kulak kireçlenmesi tedavisi uygulanabilir. Bu cerrahi müdahale ile kulakta kireçlenme temizlenmesi amaçlanmaktadır.

Otoskleroz (iç kulak kireçlenmesi) tedavi yöntemleri nelerdir?

Otoskleroz başlangıç aşamasındaysa her hangi bir tedavi uygulamayıp hasta takip edilebilir. Bu süreçte belirli aralıklarla işitme testi yapılarak hastanın işitme durumu yakından takip edilmelidir. Ancak otoskleroz zamanla ilerleyebilen bir rahatsızlık olduğu için tedavi konusunda hassas davranılmalıdır.

Otoskleroz tedavisi genel olarak şu şekilde yapılmaktadır; İşitme cihazları otoskleroz tedavisinde kullanılabilmektedir. Ancak işitme cihazları otosklerozu tedavi etmez sadece yaşanan işitme kaybının yarattığı sorunları gidermektedir. Otoskleroz ameliyatı: Hastanın işitme kaybı ileri seviyedeyse ve yapılan tetkiklerde hastalığın ilerlemesi öngörülüyorsa cerrahi işlem yapılabilmektedir. Ameliyatta sorunlu olan kemiğin bir kısmı ya da tamamı çıkartılarak yerine işitmeyi sağlayacak bir implant yerleştirilir. Bazı hastalarda florür tedavisi kullanılabilmektedir. Florür tedavisi daha çok ameliyat hazırlığı öncesi geçici bir süre için bazı durumlarda tercih edilmektedir.

OTOSKLEROZ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

Kulak kireçlenmesi ameliyatı nasıl yapılır?

Otoskleroz hastalığında uygulanacak ameliyat stapes cerrahisidir. Prosedür genellikle genel anestezi altında uygulanır. Kulak kanalının içinden yapılan küçük bir kesi takip edilerek, kulak zarının arkasından orta kulağa girilir. Orta kulakta yer alan malleus, inkus ve stapes (çekiç, örs ve üzengi) bağlantıları ve hareket kabiliyetleri değerlendirilir. Malleus ve inkusun hareket kabiliyetlerinin olması ve stapes kemiğinin hareket kabiliyetinin olmaması veya ileri derecede yitirilmesi kesin tanıyı koydurur. Bu noktadan sonra stapes kemiğinin görevini üslenen teflon bir protez ile değiştirilmesi ile ameliyat sonlandırılır.

Ameliyat sonrası hasta 1-2 gün daha hastanede takip edildikten sonra taburcu edilir. Bir hafta sonra kontrole gelen hastanın dış kulak yolu kanalı temizlenir ve takibe devam edilir. Ameliyat sonrası 1. ayda ve 3. ayda kontrol odyometri testleri yapılarak hastanın işitmesi değerlendirilir.

Kulak kireçlenmesi ameliyatı kaç saat sürer?

Otoskleroz ameliyatını kendisi yaklaşık 1 saat sürmektedir. Genel anestezi altında yapılmaktadır. Çok çok nadiren uygun hastalarda lokal anestezi altında da yapılabilir. Ancak daha çok genel anestezi tercih edilmektedir.

Otoskleroz ameliyatı riskleri nelerdir?

Otoskleroz ameliyatı riskleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir; Bazen ameliyatla işitme sorunu giderilemeyebilir. Hasta ameliyattan fayda görmeyebilmektedir. Bu, çok nadir görülen bir durumdur. Çok nadir olmakla birlikte otoskleroz ameliyatından sonra hastaların işitmesi olumsuz etkilenebilmektedir. Genel ameliyat komplikasyonları olarak kanama, yara yeni enfeksiyonu, orta kulak enfeksiyonu yaşanabilmektedir.  Yüz siniri normalde protezin takılacağı üzengi kemiğine yakın geçmektedir. Normalde yüz sinirinin üzerinde siniri koruyan kemik bir yapı bulunmaktadır. Bazı hastalarda anatomik olarak bu kemik bulunmayabilir. Yüz siniri açıktan geçebilmektedir. Bu durumu ameliyat öncesi belirlemek mümkün değildir. Ya da yüz siniri üzengi kemiğine yaslanmış olabilmektedir. Bu gibi durumlarda sinire hasar vererek yüz felci yaşanmaması için ameliyat yapılmayabilir. Hastalarda uzun dönemde kireçlenmeye ya da implantın kaymasına bağlı tekrar işitme kaybı yaşayabilir.

Ancak bu komplikasyonlar çok nadir görülmektedir. Büyük oranda hastalar ameliyattan sonra yaşadıkları şikayetlerden kurtulmaktadır. Ameliyatın konusunda deneyimli ekipler tarafından tam donanımlı merkezlerde yapılması çok önemlidir.

Otoskleroz ameliyatı sonrası nelere dikkat edilmeli?

Hastaların otoskleroz ameliyattan sonraki ilk 2-3 aylık dönemde bazı kurallara uyması önemlidir. Otoskleroz ameliyatından sonra dikkat edilmesi gerekenler şu şekilde sıralanabilir; Ameliyat sonrası kafa içi basıncı artıracak günlük hayat aktivitelerinden uzak durmak gerekmektedir. Ağır sporlar, ağırlık kaldırmak gibi sporlardan kafa içi basıncı artırarak ameliyatta kullanılan implanta zarar verebilmektedir. Ancak hafif kardiyak, yürüyüş gibi sporlar rahatlıkla yapılabilir. Darbelere karşı kulak korunmalıdır. Ani basınç değişikliklerinden korunmak gerekmektedir. Uçak yolculuklarında kabin içi basınç ani değiştiği durumlar hastalar için sorun yaratabilmektedir. Uçağa binmeden önce hastalara bu basınç değişiklerine karşı ilaç verilebilmektedir. Aynı şekilde su altına dalmak da basınç farkı yaratabileceği için ameliyat sonrası dönemde uzak durulması gereken aktiviteler arasındadır. Dış kulak yolundaki yaranın iyileşmesinden (2 – 3 hafta)  sonra hasta rahatlıkla denize ya da havuza girebilirler.

Bu önlemler ameliyattan sonraki ilk 2-3 ay için önemlidir. Sonrasında hastalar normal rutin hayatlarına devam edebilmektedir.

Otoskleroz hastalığı kimlerde daha fazla görülmektedir?

Otoskleroz hastalığı genellikle 15 - 45 yaş arasında gözlenen yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Kadın hastalarda gebelikte şikayetlerin ortaya çıkması veya ilerlemesi tipik bir bulgudur. Hastaların  %70 inde genetik bir geçiş mevcuttur. Kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 2 kat fazla görünür. Her iki kulağı etkileme olasılığı %80-90 oranındadır. Beyaz ırkta daha fazla görülmektedir.

Otosklerozda cerrahi dışı tedaviler nelerdir?

Otoskleroz hastalığında florür tedavisi kullanılabilmektedir. Ameliyat öncesinde baş dönmesi atakları yaşayan hastalarda baş dönmesini biraz daha stabilize etmek için hastaya flörür verilebilmektedir. Ya da hastalığın başlangıç dönemlerinde hastayı ameliyata hazırlamak için flörür kullanılabilir. Otoskleroz hastalığında flörür sürekli kullanılan bir tedavi yöntemi değildir. Bunun yanı sıra hastalarda tedavi için işitme cihazı kullanılabilmektedir. Ancak hastalığın daha çok genç yaş grubunda görülmesinden dolayı hastaların erken dönemde cihaza bağlı yaşam tavsiye edilmemektedir.

Odyogram işitme testi nasıl yapılır?

Odyogram pratik bir işitme testidir. Kapalı sessiz bir kabinin içinde, odyometri teknisyeni eşliğinde gerçekleştirilmektedir. Kulaklık takılarak belli frekanslarda hasta teste tabi tutulmaktadır. Hastanın hangi ferakansta kaç desibel duyduğu her iki kulak için de tek tek belirlenmektedir. Bu şekilde her kulak için her frekansta işitme eşikleri belirlenmektedir. Odyogram işitme testi sırasında dış kulak yoluyla sesler verilirken aynı zamanda kulağın arkasına yerleştirilen küçük bir aparat sayesinde kulak içindeki kemik yolunda sorun olup olmadığı da tespit edilebilmektedir. Odyogram işitme testi sonucunda hastanın iletim tipi işitme kaybı ya da sensorinöral tipi işitme kaybı olup olmadığı ortaya konulabilir.

Otoskleroz ameliyatla kesin geçer mi?

Otoskleroz ameliyatından sonra hastaların büyük bir grubu bütün şikayetlerinden kurtulmaktadır. Ancak nadir olarak ameliyat öncesi yaşanan şikayetler aynı kalabilmekte çok daha küçük bir grupta ise şikayetler daha fazla yaşanabilmektedir.

Otoskleroz ameliyatı iki ya da üç kez yapılabilir mi?

Otoskleroz hastalığı ilerleyici bir hastalıktır. Ameliyattan yıllar sonra bile hastalar aynı şikayetleri tekrar yaşayabilmektedir. Bu durumda ikinci ya da üçüncü kez ameliyat yapılabilmektedir. Tekrarlayan ameliyatlarda protezin üzengi kemiği üzerinde yerleştirildiği delik kapandıysa tekrar açılıp yeni protez konulabilmektedir. 

Otoskleroz ameliyatı sonrası duyma sorunu düzelir mi?

Otoskleroz ameliyatından sonra yaşanan belirtiler büyük bir hasta grubunda tamamen geçmektedir. Ancak nadir de olsa duyma ile ilgili sorunlar düzelmeyebilir ya da çok daha küçük bir hasta grubunda şikayetler daha da artabilmektedir.

Otoskleroz bitkisel tedavisi var mıdır?

Yapılan bilimsel çalışmalarda otoskleroz hastalığının bitkisel ya da doğal bir tedavisinin olmadığı ortaya konulmaktadır.

Otoskleroz tedavisinde lazer kullanılır mı?

Otoskleroz ameliyatlarında üzengi kemiğinde protezin konulacağı noktanın delinmesi lazerle yapılabilmektedir. Ancak bu tamamen doktorun tecrübesi ve deneyimine bağlıdır. Üzengi kemiğinde açılacak deliğin manuel ya da lazerle açılmasının birbirine üstünlüğü bulunmamaktadır.

Otoskleroz ameliyatı sonrası çınlama devam eder mi?

Otoskleroz ameliyatından sonra diğer şikayetler gibi kulak çınlaması da büyük bir hasta grubunda tamamen geçmektedir. Ancak nadir hasta grubunda çınlama sorunu değişmeyebilmektedir.

Otoskleroz tedavisinde işitme cihazları ne kadar fayda sağlar?

Otoskleroz hastalığının tedavisinde işitme cihazları fayda sağlamaktadır. Ancak otoskleroz hastaları daha çok genç hastalardır. İşitme cihazı kullanılması hastaları sosyal hayatta bazı aktivitelerden uzak tutabilmektedir. Denize girerken, bazı sporları yaparken ya da uyurken hastaların işitme cihazını çıkarmak zorunda olması duyma sorununa neden olacaktır. Estetik bakımdan da kaygı duyan hastalara işitme cihazı yerine cerrahi yöntemler tavsiye edilmektedir.

Otoskleroz ameliyatından sonra tat almada farklılıklar olabilir mi?

Tat alma sinirlerinden bir tanesi kulağın içinden geçmektedir. Bu sinir yüz sinirine katılıp beyne kadar ulaşmaktadır. Otoskleroz ameliyatlarında genelde tat duyusu korunmaktadır. Çok nadiren kemik yapıdaki sorunlardan dolayı tat alma siniri sorun olabilmektedir. Bu sorun geçici olabildiği gibi kalıcı da olabilmektedir. Ancak bu sorun otoskleroz ameliyatlarda çok düşük olarak yaşanmaktadır.

Otoskleroz carhart çentiği nedir?

Otosklerozda görülebilen bir odyometri bulgusudur. Odyometri testinde 500, bin, 2 bin ve 4 bin hz. de belirgin olan bir çentik oluşur. Bu, Carhart çentiği olarak bilinir. Test sonucunda bu eğri görüldüğünde otoskleroz için bir işaret olabilmektedir. Ameliyattan sonra carhart çentiği eğrisi de düzelmektedir.

Otoskleroz çeşitleri nelerdir?

Klasik otoskleroz hastalığının yanında kohlear otoskleroz denilen bir tipi daha bulunmaktadır. Kohlear otoskleroz hastalarında iç kulak kemik kapsülünün farklı noktaları kireçlenme yaşanabilmektedir. Bu hastalarda işitme kaybı sadece iletim tipine bağlı olmamaktadır. Miks tip denilen hem iletim tipi hem de kemik yolunda da sorunlar yaşanabilmektedir. Odyometri testinde kohlear otoskleroz belirlenebilmektedir. Bu hastalarda kemik yolunda da sorunlar olduğu için tedavide daha çok işitme cihazı ön plana çıkmaktadır. Ancak bazı çalışmalarda cihaz kullanmadan önce cerrahi yöntemlerin de uygulanması tavsiye edilmektedir.

Otoskleroz görülme sıklığı nedir?

Otoskleroz iki şekilde sınıflandırılmaktadır. Histolojik otoskleroz denilen sınıflama da hastalarda üzengi kemiğinde kireçlenme başlamış ancak hasta her hangi bir şikayet yaşamamaktadır. Klinik otoskleroz ise üzengi kemiğinde kireçlenme başlayan hastaların şikayetleri de yaşamaya başlamasıdır. Histolojik otoskleroz oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda ise yüzde 19 olarak belirlenmiştir. Bu hastaların yüzde 12’i ise klinik otoskleroz olarak tespit edilmektedir.

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow