Reflü Nedir? Reflü Belirtileri, Tedavisi ve İyi Gelen Yöntemler
Reflü Refü, safra gibi sindirim asitleri ve enzimler içeren acı ve ekşi olabilen mide içeriklerinin yemek borusu ve ağza geri gelmesidir.
Reflü Nedir?
Reflü, mide asidinin mideden yemek borusuna (özefagusa) geri gelerek midede yanma hissi oluşturmasıdır. Hastalar göğüs kafesinin arkasında yanma (heartburn) yanı sıra yemek borusunun arkasındaki yanma ve ağza gıdaların ve acı suyun gelmesi gibi şikayetler yaşarlar.
Reflü, genellikle yemeklerden sonra meydana gelir ve özellikle yatarken göğüste ve midede rahatsız edici bir yanma hissi, ağıza acı su gelmesi, mide bulantısı, yutma güçlüğü ve geğirme reflüde görülen belirtilerdir.
Toplumda sık rastlanan bir hastalık olan reflü, ülkemizde de toplumun %20’sinde görülür. Genellikle kişinin yaşam tarzında ve beslenme düzeninde yapacağı değişiklikler reflünün iyileşmesini sağlar ancak daha şiddetli vakalar cerrahi müdahale gerektirebilir.
Reflü Belirtileri Nelerdir?
Özellikle baharatlı, yağlı gıdalar, çikolata, alkol veya taze sıkılmış meyve sularının tüketimi ve yemek sonrası ortaya çıkan reflü belirtileri, mideden boğaza doğru yayılan yanma, mide ekşimesi, mide içeriğinin ağıza acı su olarak gelmesi, yutma güçlüğü, geğirme, hıçkırık, bulantı ve kusmadır.
Daha çok yemek sonrasında ortaya çıkan reflü belirtileri şunlardır: Göğüste ağrılı yanma hissi Geceleri daha da kötüleşebilen mide ekşimesi Yiyecek ve içeceklerin yemek borusundan ağzınıza geri gelmesi Yemeğin boğaza takıldığı hissi Yutma güçlüğü Boğaz ağrısı ve ses kısıklığı Öksürük Geğirme Hıçkırık Ağız kokusu Bulantı ve kusma Şişkinlik
Reflü Neden Olur?
Baharatlı yiyecekler, asitli meyveler, sigara, kızartılmış besinler, alkol, kafein, nane ve hamilelik reflüye neden olur. Gastroözefageal reflü nedenlerinin kökeninde yemek borusunun uzun bir süre, fazla miktarda mide asidik içeriği ile teması yatmaktadır. Mide asidik içeriğinin yemek borusu ile uzun süreli teması yemek borusunda hasara yol açar.
Reflünün bir sonucu olarak genellikle yemekten sonra, geceleri veya uzanırken ağza acı su gelmesi, şişkinlik ve hazımsızlık, geğirme, midede yanma, göğüste ağrılı yanma hissi, yutma güçlüğü, mide bulantısı gibi belirtiler ortaya çıkar. Ayrıca ağız kokusu, iştah kaybı, öksürükte reflünün neden olduğu belirtilerdir.
Normal olarak yemek borusunun alt ucundaki alt özefagus sfinkteri dediğimiz kastan oluşmuş kapak benzeri bir yapı vardır. Bu yapı asidin yemek borusuna geri kaçmasını önleyerek midenin içinde kalmasını sağlar. Reflü nedenleri arasında yer alan sfinkter kapağının sık aralıklar ile gevşemesi çok önemlidir. Bu kapak sık aralıklar ile gevşer ve mide asidik içeriği yemek borusuna geri kaçar.
Bebeklerde reflü
Bebeklerde reflü, besinler bebeğin midesinden geri döndüğünde görülmektedir. Reflü, sağlıklı bebeklerde günde birkaç kez görülebilir. Bebek durumdan rahatsız görünmüyorsa endişe edilecek bir boyutta değildir. Bazı durumlarda reflünün 18 aydan sonra devam etmesi alışılmadık bir durumdur. Uzman doktora danışmanız faydalı olacaktır.
Çocuklarda reflü
Gastroözofageal reflü, mideden yemek borusuna mide asidinin, ince bağırsak, safra ya da pankreas içeriğinin, tüketilen gıdaların kaçmasıdır. 2 ila 19 yaş arasındaki çocuklar ve gençlerin gastroözofageal reflüye sahip olmaları normal karşılanmaktadır. Çocuklarda veya gençlerde birkaç ay boyunca haftada 2 defadan fazla gastroözofageal reflü görülebilir.
Hamilelikte reflü
Hamilelikte mide asidinden kaynaklanan hazımsızlık ya da mide ekşimesi sıklıkla görülebilir. Bu durum bebeğin mideye baskı yapmasından ve hormonal değişikliklerden kaynaklanabilir. Beslenmeye dikkat ederek, yaşam tarzında yapılan birkaç değişikli hazımsızlığı ve mide ekşimesini hafifletmeye yardımcı olabilir.
Reflüyü Ne Tetikler?
Stresli iş ve yaşam koşullarının yanı sıra modern şehir hayatıyla birlikte geleneksel yemek tarzı da şekil değiştirmiştir. Ev yemeklerinin giderek daha az tüketilmesi, saati değişen öğünler, hazır gıdalar ve fast food tarzı yiyecekler, kahve, çay, gazlı içecekler ve sigara tüketiminin artması, reflü oluşumunda önemli etkenlerdir.
Reflüden Korunmak İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?
Reflü beslenme modeli iyi seçildiğinde ve yaşam tarzına dikkat edildiğinde önlenebilir ve iyileşebilen bir hastalıktır.
Reflüyü önlemek için bu adımlardan yararlanabilirsiniz: Kilo kontrolünü sağlayın Yağlı, baharatlı, kafein ve gazlı içecek gibi reflüye neden olan gıdalardan uzak durun Daha küçük öğünler tercih edin Yemek yedikten hemen sonra en az üç saat uzanmayın. Yerçekimi asit geri akışının gelişmesine önlemeyi destekler Yatağınızın başını yükselterek mide asidinin midede tutulmasına yardımcı olun Sigara ve alkolden uzak durun Glutensiz beslenmeye dikkat edin Midenizi sıkmayacak bol giysiler tercih edin
Reflü Hastaları Nasıl Beslenmelidir?
Reflü hastaları beslenmelerine dikkat ederek oluşabilecek semptomları azaltabilir. Yüksek lifli gıdalar tüketildiğinde tokluk hissi vererek fazla yeme olasılığını azaltır ve mide ekşimesini engellemeye yardımcı olur. Besinlerin asit seviyeleri reflüyü doğrudan etkileyebilir. Düşük Ph’a sahip olan besinlerin reflüye neden olma olasılığı yüksektir. Bunların dışında su içeren besinler mide asidini zayıflatabilir. Bu durum da reflü riskini azaltır.
Reflüye Ne İyi Gelir?
Mide asidinin yemek borusuna geri kaçması olan reflü hastalığına iyi gelen besinlerin başında lifli gıdalar gelir. Bunun yanı sıra elma, muz, brokoli, zencefil, havuç ve salatalıkla birlikte bitki çaylarından papatya çayı da reflüye iyi gelir. Bu şekilde doğru beslenme yöntemi, reflü sorunu olan kişilerin şikayetlerini kontrol altına almasını sağlayabilir.
Reflüye iyi gelen gıdalar şunlardır: Lifli gıdalar Elma Muz Brokoli Zencefil Salatalık Papatya çayı Kantaron yağı Peynir Yulaf ezmesi, kuskus ve esmer pirinç gibi tam tahıllı ürünler Tatlı patates, havuç ve pancar gibi köklü sebzeler Kuşkonmaz, brokoli ve taze fasulye gibi yeşil sebzele reflüye iyi gelir.
Reflüde uzak durulması ya da çok sınırlı miktarda tüketilmesi gereken yiyecek ve içecekler ise şöyledir: Kahve Çikolata Baharatlar Gazlı içecekler Sigara Soğan Sarımsak Yağda kızartılmış yiyecekler Alkol Salça Domates Ekşili yiyecekler
Reflü Teşhisi Nasıl Konulur?
Reflü şikâyetleri artan kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri de reflü tedavisi. Mide içeriğinin ağza gelmesi, yutma güçlüğü, görülen diğer reflü belirtilerdir. Ağrılı yutkunma, geğirti, hıçkırık, bulantı ve kusma ise daha ender ortaya çıkar. Bu belirtileri reflü tedavisine başlamak için yeterli bir sebep olarak görebiliriz. Mevcut şikayetler, hikaye ve bulgulardan yola çıkarak gastroözofagial reflü tanısı konabilir. Tanı koymak veya hastalığın şiddetini belirlemek için endoskopi, pH ölçümü, kontrastlı grafiler, manometrik çalışmalar yapılır.
Reflü tedavisinde reflü testlerinin de yeri çok önemlidir. Doktorunuzun (gastroenteroloğunuzun) reflü tanısını koyarken bulguların gerçekten reflüden kaynaklanıp kaynaklanmadığını, komplikasyonların gelişip gelişmediğini anlamak için birtakım testlere ihtiyacı olabilir. Reflü testlerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Baryum özefagus mide duedonum grafisi: Hasta baryum içerken radyoloğun floroskopide baryumun aşağıya yemek borusuna ve mideye seyahatini incelediği bir testtir.
Gasroskopi: Endoskop ucunda ışık bulunan fleksibl bir tüptür. Bu tüpün ağızdan özefagusa ve mideye doğru ilerletilmesi sırasında yemek borusu incelenebilir. Hasta sedatize edilerek bu işlem gerçekleştirilir.
Özefagus manometresi ve PH metre: Burundan çok ince fleksibl bir tüp yemek borusundan mideye gönderilerek buradaki basınçlar ve yukarı çıkan asit miktarı ölçülebilir.
Reflü Tedavisi Nasıl Olur?
Reflü tedavisinde en önemli nokta yaşam tarzında değişiklik yapmaktan geçer. Birçok insan, yaşam tarzında değişiklik yaparak veya ilaçlarla reflüyü kontrol altında tutabilirken bazı hastalarda ise cerrahi girişim gerekmektedir. Reflü tedavisinde ilk aşama genellikle mide asidini baskılayan ilaçlar ve yaşam tarzında değişikliklerle yapılır.
Obezite karın içi basıncını artırıp mideye yaptığı baskıyla reflüyü şiddetlendirir. Bu yüzden hasta; fazla kilolarından kurtulmalı, sigarayı bırakmalı, dar elbiseler giymemeli, yağlı yemeklerden veya kızartmalardan, domates salçasından, alkolden, çikolatadan, naneden, soğan ve sarımsaktan, kahveden uzak durmalıdır. Günümüzde reflü ameliyatları etkili bir şekilde yaygın olarak yapılmaktadır.
Reflü ilaçlarının kullanımının işe yaramadığı durumlarda, yıllarca süren ilaç tedavisini tercih etmeyenlerde; reflüyle birlikte ilerlemiş mide fıtığı bulunanlarda reflü ameliyatı tercih edilebilir. En sık yapılan reflü ameliyatı ise nissen fundoplikasyon olup, bu ameliyatta yemek borusunun mideyle buluştuğu yerdeki kapak sistemi güçlendirilir. Bu sırada mide fıtığı da onarılır. Nissen fundoplikasyon Altın standart olarak laparoskopik (kapalı) yapılan, reflüye karşı en etkili ameliyattır.
Reflü Hakkında Sık Sorulan Sorular
Reflü nasıl bir hastalıktır?
Bir sindirim sistemi hastalığı olan reflü, mide asidinin tekrar tekrar ağız ile mideyi birbirine bağlayan tüpe geri akmasıdır. Bu durum genellikle kişi yemek yedikten sonra gerçekleşir ve gerçekleştiği sırada midede yanma hissedilir.
Reflü nasıl geçer?
Lif içeren gıdalar, muz, brokoli, fasulye, papatya çayı ve peynir reflüye iyi gelen gıdaların başında gelir.
Reflü ve gastrit arasındaki farklar nelerdir?
Çoğu kişi reflü ve gastrit hastalıklarını birbiriyle karıştırılabilir. Reflü midedeki asidik içeriğin yemek borusuna geri kaçmasıdır, gastrit ise mide asitliğindeki artma ve mideyi asitten koruyan faktörlerin azalması sonucu ortaya çıkan mide veya oniki parmak bağırsağının iltihabıdır. Gastrit belirtileri arasında mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülürken, mideden boğaza doğru yayılan ve daha ziyade yemekten sonra oluşan boğazda yanma, reflünün en sık görülen belirtisidir.
Reflü hastaları ne yememelidir?
Reflü hastaları mide asidini harekete geçirmemek için asitli içeceklerden, baharatlardan, domates, turunçgiller, soğuk ve sıcak besinlerden uzak durmalıdır.
Reflü diyeti nasıl yapılır?
Reflü şikâyetlerini en aza indirmek istiyorsanız, uzman bir doktor kontrolünde reflü diyetine başlayabilirsiniz. Her insanın duyarlılığı farklı olduğundan, hastanın fark ettiği tetikleyici gıdadan uzak kalması reflü diyeti için en iyi seçenektir. Reflü diyeti sırasında küçük lokmalarla beslenmek ve yemekten hemen sonra uyumamak önemlidir. Uzanmak veya uyumak için yemeğin üzerinden en az 3 saat geçmelidir. Reflü diyeti sırasında uyurken belden üst kısmın daha yukarda olması yerçekimi ile reflünün oluşmasını engelleyebilir. Özellikle gece reflüsü olanlar buna dikkat edilmelidir. Baş altına konan yüksek yastıkların reflüye faydası yoktur. Bel kısmından itibaren yüksekte olacak şekilde ayarlanan yataklar da reflüye iyi gelebilir.
Reflü ilacı var mıdır?
Medikal tedavide yer alan anti asit grubu reflü ilaçları yemek borusunu koruyarak ve mide asiditesini bastırarak tedaviye yardımcı olurlar. Reflü ilaçlarının kullanımında dikkat etmeniz gereken şey ise mutlaka doktor kontrolünde alınması gerektiğidir. Mide asidini bastıran H2 blokerleri ve proton pompa inhibitörleri gibi reflü ilaçları da doktorunuzun öngöreceği dozlarda kullanılmalıdır. İlaç tedavisi ile hastaların çoğunda gastroözefageal reflü hastalığının bulguları önlenebilir. Reflü ilaçlarının yanı sıra asidin yemek borusundan mideye aşağı doğru geçişini kolaylaştıran Prokinetik ilaçlar da tedavide yer alırlar. Eğer reflü şikayetleri ilaç tedavisi ile azalmıyorsa ya da kanama, Barrett, darlık gibi komplikasyonlar varsa cerrahi tekniklerden faydalanılabilir. Cerrahi teknikler asit reflüsünü önleyen yemek borusu ve mide arasındaki doğal bariyerleri düzeltirler.
Reflü krizi var mıdır?
Reflü krizi değil ancak reflü hastası olan kişi kalp krizi geçirdiğini düşünebilir. Yemeklerden sonra olan bazen gece uykudan uyandırabilen göğüs ortasında yanma ve ağrı, ağıza acı su gelmesi bu hastalığın tipik yakınmalarıdır. Ağrılar bazen o kadar çok şiddetli olabilir ki hasta kalp krizi geçirdiğini bile sanabilir. Mide suyu ve gıdalar boğaza, hatta ağza kadar ulaşabilir. Bu durumda boğaz ağrısı, ses kısıklığı, öksürük, ağız kokusu ve özellikle çocuklarda ağız-diş sorunlarına sebep olabilir. Öte yandan hastalığın nadir de olsa tipik yakınmalara yol açmadan kanama, yemek borusunda darlık veya yemek borusu kanseri ile karşımıza çıkabileceği de unutulmamalıdır.
Reflü ülsere neden olur mu?
Reflü bazı durumlarda ülsere neden olabilir. Klasik reflü belirtileri, hastanın reflü olma tanısını kuvvetlendirir. Daha rasyonel bulguların; endoskopik incelemeyle ve 24 saat süreyle yemek borusuna gelen mide asidinin bir cihaz yardımıyla ölçülmesi ile reflü olup olmadığı belirlenebilmektedir. Reflüye bağlı olarak kanama, ülser, yemek borusunda delinme veya darlık gelişebilmektedir.
Reflü kansere sebep olur mu?
Reflü kanser yapar mı endişesinin cevabı ise yeni uzman kontrolünden geçiyor. Reflünün halk arasındaki en korkulan komplikasyonu kanser gelişimidir. “Barrettözofagus” denilen hücresel bir dönüşüm buna zemin hazırlamaktadır. Barrettözofagus’un sıklığı reflülü hastalarda %3-20 arasında değişmektedir. Barrettözofagus’lu hastalardan yıllık kanser gelişme sıklığı ise %0,5 dolayındadır. Dolayısıyla reflü kanser yapar diyemeyiz. Ancak kontrollerin aksatılmaması gerekir.
Reflü yastığı işe yarar mı?
Reflü yastığı ya da reflü yatağı değil ama reflü şikayetlerinde yastığı yükseltmek yerini yatağın başını 30- 45 cm yükseltmek daha uygundur.
Mide reflüsü tedavis edilmezse ne olur?
Eğer reflü tedavi edilmezse ciddi komplikasyonlarla seyredebilir. Örneğin yemek borusunda darlık, kanama ve mukozada prekanseröz (kanser öncesi ) birtakım değişikliklere (barrett özefagusu) neden olabilir. Sizi ve doktorunuzu uyarması gereken semptomlar şunlardır; Yutma güçlüğü (disfaji), kanama, boğulma hissi, öksürük, ses kısıklığı, kilo kaybı
Reflüye iyi gelen yiyecekler hangileridir?
Reflü hastalığı olan kişiler kızartma, çikolata, yağlı yiyecekler gibi mideden geç atılan, midenin boşalmasını güçlendiren yiyecekler tüketmemelidir. Özellikle baharatlı gıdalar tüketirken dikkat edilmelidir. Aynı şekilde yemek borusunun daha fazla aside maruz kalmasına neden olabilecek turunçgiller, gazlı içecekler ve baharatlar gibi asidik yiyeceklerden de uzak durmak gerekir. Beslenme alışkanlıklarının yanında; kilo verme, sigarayı bırakma, yatak başının yükseltilmesi, yemekten sonraki 2-3 saat içinde uzanmama gibi yaşamsal önlemler de özofageal asit maruziyetini azaltabilmektedir.
Özofajit nedir?
Özofajit, özofagus yani yemek borusunun iltihaplanması anlamına gelmektedir. Özofajit önce yemek borusunun mukozasını etkilemektedir. En sık görülme nedeni gostoözofageal reflüdür.
Reflü hastaları yoğurt yiyebilir mi?
Reflü hastaları için yağ oranı düşük yoğurt tüketmek güvenli olabilir. Tam yağlı yoğurdun sindirimi zor olduğundan, semptomları tetiklememesi için tüketmemek faydalı olacaktır.
Reflü atağı ne kadar sürer?
Reflü atağından dolayı oluşan mide ekşimesinin süresi kişiden kişiye göre değişebilir. Bazı durumlarda reflü atağı dakikalarca ya da saatlerce sürebilir. İlk reflü atağı sona erdikten sonra, eğilme ya da yatma durumunda semptomlar tekrar ortaya çıkabilir.
Reflü için evde ne yapılabilir?
Reflü ataklarından kaçınmak için tüketilen besinler önem taşımaktadır. Belli besinleri tüketerek bu semptomlardan kaçınabilirsiniz. Yağsız süt mide ekşimesi semptomlarının rahatlamasına yardımcı olur. Tüketilebilecek olan az yağlı yoğurt da midede yatıştırıcı özellik gösterebilir. Zencefil, alkali bir besin olduğundan sindirime yardımcı olur. Mide ekşimesi hissettiğinizde zencefil çayından yararlanabilirsiniz. Limon suyu asidik olsa da ılık su ve bal ile karıştırıldığında mide asidini dengelemede etkili olabilir.
Reflü tedavisinde bu besinleri tüketmeden önce mutlaka uzman doktora danışınız.
Reflüye maden suyu iyi gelir mi?
Hidrojen karbonat bakımından zengin bir maden suyu, reflünün yarattığı mide ekşimesini azaltabilir.
Bebeklerde reflü belirtisi nelerdir?
Bebeklerde çok sık görülen sindirim sorunlarından biri, yiyecek ve içeceklerin kusma olmadan ağıza geri gelmesi durumudur. Bu yolla, ağız ve burundan dışarıya çıkabilir. Bebeklik döneminde görülen ve reflü olarak adlandırılan bu sorun. bebeğin yaşamının ilk yılında sıklıkla ortaya çıkar, daha çok 4’üncü ayda zirve yapıp, 6’ıncı aydan sonra giderek azalır. Sorunun kalıcı olduğu düşünülse de genellikle 12-15’inci aylara doğru sorun tamamen ortadan kalkmaktadır.
Bebeklerde reflü tanısı nasıl konulur?
Fizyolojik reflü hemen hemen her bebekte görülmektedir. Doğru tanı ve tedavisi uygulanırsa bebeğin reflüden kaynaklanan tüm rahatsızlıkları sonlandırılabilir. Tanı için bebeğe bir elektrot prop yutturulur. Aynı zamanda yemek borusunun mideye en yakın kısmına iki tane pH ölçer elektrot yerleştirilir. Bu şekilde günde kaç kez reflünün tekrar ettiği takip edilebilir ve asidik derecesi ölçülebilir. Bir diğer tanı yöntemi ise endoskopidir.
Bebeklerde reflü nasıl önlenir?
Bebeklere anestezi altında endoskopi yapmak çok da tercih edilen bir tanı yöntemi değildir. Bebeğe daha az zarar vermek amacıyla tedaviden teşhise gidilmesi tercih edilir. Eğer reflü olduğu düşünülüyorsa; mide asidini baskılayacak ilaçlar verilebilir. Midede şişkinlik, az kaka yapılması, sürekli geğirme mide hareketinin az olduğu gösterir. Bunun için mide hareketini artıracak ilaçlar verilebilir. Bebekler azar azar ve sık beslenmelidir. Yatmadan 2 saat önce emme işlemi kesilmelidir. Her emmeden sonra en az 45 dakika dik pozisyonda tutulmalıdır. Bebek reflü yastığı önlem için merak edilen bir konudur. Ancak bebeklerde reflü yastığı dışında, bebeğin uyurken de başının en az bir 30 derece yukarda olması önemlidir. Ek gıdaya geçmiş olan bebeklere mandalina, portakal ve alerji riski yüksek olan çilek, gazlı içecekler, kakao içeren çikolata, fındık, fıstık reflüyü tetiklediği için verilmemelidir.
Bebeklerde reflü tedavi edilmezse ne olur?
Bebeklerde gelişen reflünün türünün saptanması çok önemlidir. Her beslenmenin ardından, bir miktar kusan, kusmuğunda safra ve kan olmayan, gelişmesi iyi olan bebeklerde görülen reflü fizyolojiktir. Bebeğin tartı alımı duraklamışsa, kilo kaybı varsa patolojik reflü olabilir; bu mutlaka araştırılmalıdır. Reflü bebeklerde pek çok probleme yol açmakta ve farklı hastalıklara da zemin hazırlayabilmektedir. Bebeklerde reflü tedavi edilmezse, kilo kaybı ve gelişme geriliğine neden olur. Yemek borusundaki tahrişe bağlı olarak ağrı ve iştahsızlığa yol açar. Uyku pozisyonundan kaynaklanan rahatsızlık nedeniyle huzursuzluk görülebilir. Uykuya dalma ve sürdürmede zorluk yaşar. Sürekli kusan bebeklerin soluk borusuna da süt kaçırma riski yüksek olduğu için sık sık akciğer enfeksiyonları yaşanabilir. Ses telleri zarar görebilir. Solunum yollarında bronş tıkanıklığına bağlı olarak aşırı hışıltı ve hırıltı olabilir.
Boğaz reflüsü nedir?
Mide, kendisine gelen yiyecekleri sindirebilmek için asit salgılar. Mide içeriğinin ve sıvısının mide dışına çıkmaması için var olan kapakçık sistemi mide sıvısının mideden dışarı kaçağını önlemeye çalışır. Mide ile yemek borusu arasındaki kapakçık (alt özofagus sfinkteri) uygun çalışmadığı zaman, midenin asitli içeriği yukarıya yemek borusuna doğru kaçar. Buna “Gastroözofageal reflü (GÖR)” denir. Yemek borusu ile boğaz arasındaki kapakçık (üst özofagus sfinkteri) çalışmadığı zaman ise, mide içeriği aside, mide içeriğine ve safraya karşı çok daha hassas olan boğaza ve larinkse yani ses tellerine kadar ulaşır. Bu duruma ise, boğaz reflüsü yani “Laringofaringeal reflü (LFR)” adı verilir. Bu reflü yaygın olarak bilinen mide reflüsundan farklıdır. Boğazda olan üst reflü gün içinde ve ayakta daha fazla iken, mide reflüsü yatarken daha sık ve rahatsız edicidir. LFR gelişiminde gırtlak ve yutak dokularının hassas yapısı ve bazı sinirsel refleksler, yemek borusu hareketleri de önemli role sahiptirler. Reflüye bağlı ses problemleri ya asidin doğrudan irritatif etkisiyle ya da boğaz, gırtlak ve boyun kaslarının aside karşı refleks olarak kasılması ve sertleşmesiyle ortaya çıkar.
Reflü nasıl anlaşılır?
Daha çok yemek yedikten sonra midede yanma ve ekşime, ağıza acı sıvı gelmesi, yutma güçlüğü, boğazda yumru hissi, kusma ve öksürük reflüyü işaret eden belirtilerdir. Bu belirtiler geceleri yatarken daha da artabilir.
Yetişkinlerde reflü belirtileri nelerdir?
Reflü genellikle yemek yedikten sonra, uzanırken ve gece uyurken, yakın zamanda tüketilen bir gıda veya sıvının acımsı bir tatla boğaza geri gelmesi, göğüs ağrısı, mide yanması, yutma güçlüğü ve boğazda yumru hissine neden olur.
Asit reflü semptomlarını yönetmeye yardımcı yöntemler nelerdir?
Papatya, meyan kökü ve zencefil gibi bitki çayları, az yağlı süt ve badem sütü, salatalık yemek, havuç yemek, su içmek ve antasitler asit reflü etkilerini ortadan kaldırmaya yardım eder.
What's Your Reaction?