Hepatit C nedir? Belirtileri nelerdir?

Hepatit C Akut dönemde halsizlik, iştahsızlık, kusma, karın ağrısı gibi belirtileri olan; kronik hale geldiğinde sessizce ise ilerleyebilen Hepatit C, tedavi edilmediği takdirde siroz ve karaciğer yetmezliğine yol açabiliyor.

Aug 6, 2024 - 12:17
 0  2
Akut dönemde halsizlik, iştahsızlık, kusma, karın ağrısı gibi belirtileri olan; kronik hale geldiğinde sessizce ise ilerleyebilen Hepatit C, tedavi edilmediği takdirde siroz ve karaciğer yetmezliğine yol açabiliyor. Memorial Sağlık Grubu Gastroenteroloji Bölümü Uzmanları Hepatit C hakkında bilgi verdi.

Hepatit C nedir?

Hepatit C, aynı adla anılan (Hepatit C virüsü) virüse bağlı gelişen bir hastalıktır. Hastalık uzun vadede karaciğer hasarı ve karaciğer sirozu gelişimine neden olur. Virüs 1989 yılında keşfedilmiştir. Hastalık hakkında çok fazla verinin olmadığı dönemlerde, tablor hepatit A ve hepatit B ye benzediği için bu rahatsızlıkk non A- non B hepatiti (A ve B ye bağlı olmayan) adı ile anılmaktaydı. Viral hepatit, virüs denilen bulaşıcı mikroplarla oluşan karaciğer iltihabı hastalığıdır. Klinik ve laboratuvar olarak keşfedilme sıralarına göre A hepatiti, B hepatiti, C hepatiti, D hepatiti ve E hepatiti şeklinde isimlendirilmiştir. Her biri ayrı bir mikroptur, farklı bulaşma yolları ve farklı sonuçları söz konusudur. Hepatit B (bazen birlikte hepatit D) ve hepatit C kronik hastalık yapmaları sonucu karaciğer sirozu ve karaciğer kanserine sebep olmaları bakımından daha ciddi sonuçları olan hastalıklardır. Dünyada her yıl yaklaşık bir milyon insan hepatit B ve hepatit C’ye bağlı karaciğer sirozu ve kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir.   

Hepatit C belirtileri nelerdir?

Hepatit C virüsü vücuda girdikten birkaç hafta sonra halsizlik, iştahsızlık, ateş, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, eklem ağrıları, idrar renginde koyuluk ve sarılık gibi şikayetlerle akut Hepatit C hastalığına neden olabilir. Kronik Hepatit C ise sinsi seyreden bir hastalıktır. Halsizlik ve iştahsızlık dışında başka bir belirti nadiren ortaya çıkar. Hepatit C'de karaciğer dışındaki organlarda da belirtiler ortaya çıkabilir. Eğer hastalık ilerleyip karaciğer sirozu da gelişirse karın şişliği, bacaklarda ödem, ciltte, diş etlerinde kanama, kan kusma, dışkı renginde katran rengi görülür. Eğer durum ileri evredeyse konuşma bozukluğu, unutkanlığı, bilinç kaybı gibi belirtiler de görülmektedir.

Hepatit C neden olur? Hepatit C nasıl bulaşır?

Virüs genellikle karaciğerde ve kanda bulunur. Esas bulaşma yolu kandan-kanadır. Örneğin, damar içi uyuşturucu kullanan iki kişi aynı iğneyi kullanırsa bulaşma olabilir. Hepatit C bulaşma yolları içinde en yaygını uyuşturucu kullanımıdır. Diğer bir bulaşma yolu kan naklidir. Bir kişiye, Hepatit C virüsü taşıyan bir kişinin kanının verilmesi gibi. Günümüzde yapılan testler ile bu artık hemen hemen imkansız gibidir. Ancak, 1990 öncesi hastalık bilinmediğinden ve tarama testleri bulunmadığından, bu dönemde yapılan kan nakilleri risk taşıyabilir. Virüs tükürük, idrar, semen gibi vücut sıvılarında bulunmaz. Bu nedenle cinsel ilişki sırasında bulaşma nadirdir. Vücut sıvılarında virüs olması için bu sıvılara bir şekilde kan bulaşması gerekir (örneğin: diş etinde kanama...). Virüs adet kanında bulunur. Bu dönemde bulunulan cinsel ilişki bulaşma açısından riskli olabilir (kanın açık bir yaraya bulaşması ile) Aynı iğne kullanılarak yapılan aşılar, dövme v.s. gibi işlemler bulaştırıcı olabilir. Aynı tıraş bıçağı ve diş fırçasını kullanmak, bunların kan ile temas etmesi olasılığı nedeni ile bulaştırıcı olabilir.

Hepatit C teşhisi nasıl konulur?

Hepatit C taraması için kanda Anti-HCV bakılmaktadır. Eğer sonuç pozitifse ikinci bir testle bir doğrulama yapılmaktadır. Anti- HCV pozitifse kişinin Hepatit C ile karşılaştığı söylenebilir. Ayrıca tanı koydurucu olan HCV-RNA testi yapılır. HCV-RNA testi akut ya da kronik Hepatit C'nin yönetiminde önemlidir. Bunun yanında kişide karaciğer fonksiyonlarını gösteren kan testleri de değerlendirilmektedir. Ayrıca ultrason gibi görüntüleme yöntemleriyle fibroscan da uygulanır.

Hepatit C tedavisi nasıl olur?

Hepatit C tedavi edilebilen bir hastalıktır ancak hali hazırda virüsle karşılaşan kişilerin az bir kısmı tedavi görmektedir. Bunun nedeni belirtilerin yıllarca fark edilmeyebilmesi, belirtilerin doğrudan bu hastalıkla ilişkilendirilmemesi ya da sadece yorgunluk belirtisi olması, bu virüsün taşındığının anlaşılmaması olabilir. Hepatit C tedavisinin amacı kalıcı virolojik yanıt elde etmektir. Kalıcı virolojik yanıt hastanın kanında virüsün kalmamasıdır. Kalıcı virolojik yanıt elde edemeyen hastalarda tedavi başarısız olur, virüs kanda taşınmaya devam eder. Hepatit C erken yakalandığı zaman tedavi şansı yüksek bir hastalıktır. Genellikle Hepatit C hastaları hamilelik süreçlerinde ya da kan bağışı yaptıkları zamanlarda saptanabilirler. Hastalık için testler yapılır ve sonuçlara göre tedavi planlanır. Eğer kişiye erken dönemde akut Hepatit C teşhisi konulmuşsa bu hastalarda yüzde 100’e yakın oranda ilaçlı tedavi bulunmaktadır. Hepatit C virüsünün kanda olduğunu gösteren test HCV RNA testidir. İlaç tedavisiyle %100’e yakın oranda kalıcı olarak HCV RNA kanda negatifleşir. Bu Hepatit C’nin vücuttan tamamen atılması anlamına gelmektedir. Son yıllarda üretilen çok etkili yeni ilaçların bir kısmı ülkemizde de ruhsatlandırılmıştır. Hepatit C ilaçları ile hastalık günümüzde %100’e yakın oranda tedavi edilebilmektedir.

Hepatit C hakkında sıkça sorulan sorular

Hepatit C virüsü bulaşan bir insanı bekleyen olaylar nelerdir?

Hepatit C nispeten yeni bir hastalıktır ve bu nedenle hastalığın gidişi hakkında bilgiler çok kesin değildir. Ancak, hastalığın vakaların çoğunda yıllar içinde ortaya çıktığı ve kalıcı olduğu yönündedir. Hastaların %90’ı virüsten bir daha kurtulamaz. Yıllar içinde, virüsün karaciğerde yarattığı olaylara bağlı olarak bazı yapısal değişiklikler olur. Buna siroz adı verilmektedir. Ancak bunun için ne kadar süre geçmesi konusu çok değişkendir. Bazı hastalarda 5 sene gibi kısa bir sürede siroz gelişebilirken, bazılarında bu süreç 40-50 yıl sürebilmektedir. Siroz gelişse bile, hastaların bir kısmı normale yakın bir hayat sürebilirken, diğerleri siroza bağlı karında ciddi su toplanması, şuur bulanıklıkları, ciddi sindirim sistemi kanamaları (varis kanaması), ağır karaciğer yetersizliği veya karaciğer kanseri gelişimi gibi istenmeyen olaylarla karşılaşabilmektedir. Özellikle siroz gelişiminden sonra kanser riskinin belirgin bir şekilde arttığı bilinmektedir. Bu nedenle bu tip hastalar, böyle bir gelişimi erken yakalamak amacı ile yakından takip edilmelidirler.

Hepatit C’li hastada karaciğerde kanser gelişirse bunun tedavisi var mıdır?

Her Hepatit C'li hastada kanser gelişecek diye bir kural yoktur. Özellikle siroz gelişimi ile normal insanlara kıyasla artmış bir risk vardır. Bu nedenle, Hepatit C'li hastanın sadece karaciğer hastalığı nedeniyle takipte olması yetmez. Böyle bir kanser gelişme riski nedeniyle de takip edilmesi, zaman zaman bu amaca uygun laboratuvar ve görüntüleme tetkiklerinin dede yapılması gerekir. Böyle bir durumda cerrahi tedavi yoluna gidilebilir. Ancak, karaciğer cerrahisi ayrı bir deneyim gerektirir. Özellikle karaciğer fonksiyonları bozuk olan insanlarda cerrahi riskli olabilir. Bunun için özel bazı tetkiklerin yapılması ve cerrahinin riskinin ortaya konulması gerekir. Bazen (karaciğer yetersizliği bulguları olanlarda) cerrahiye alternatif yöntemler gündeme gelebilir.

Her Hepatit C hastası siroz olur mu?

Her kronik Hepatit C hastası siroz olmamaktadır. Her 4-5 kronik Hepatit C enfeksiyonlu kişiden 1’inde hastalık siroza ilerlemektedir. Hepatit C’nin dünyadaki dağılımı çok farklı. Örneğin Mısır’da Hepatit C görülme sıklığı yüzde 15’ken, Türkiye’de Avrupa’daki ülkelere benzer şekilde yüzde 1’dir. Türkiye’de 750 bin kişide Hepatit C görüldüğü düşünülmektedir. Bu kişilerin yaklaşık dörtte birinde siroz geliştiği düşünülürse 200 bine yakın kişide karaciğer sirozu gelişebilir. Bu hastaların bir kısmında karaciğer kanseri geliştiğini düşünürsek Hepatit C önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hepatit C sonucu siroz veya buna bağlı sorunlarla ilgili neler yapılabilir?

Siroz gelişimi ile karaciğerde geri dönüşümsüz değişiklikler olmuş demektir. Sirozun klasik anlamda tedavisi yoktur. Ancak siroz, uzun yıllar sürebilen bir süreçtir ve bunlara karşı mücadele edilebilir. Karında sıvı toplanması, karaciğerin bazı maddeleri işleyememesi sonucu bunların kanda birikerek beyin fonksiyonlarını etkilemesi gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bunlara karşı bazı ilaçlar ve özel diyetler ile mücadele edilebilir. Sirozların en korkulan ve ölümcül olabilecek komplikasyonu (istenmeyen yan etkisi) ciddi sindirim sistemi kanamalarıdır. Bunlara özofagus (yemek borusu) varis kanamaları denilmektedir. Siroz ile birlikte, karaciğerden geçmesi gereken kan eskisi kadar rahat geçemez. Geride göllenme olur ve bu damarlarda basınç artar. Karaciğerden geçemeyen kan kendine başka yollar arar. Bunlardan biri de yemek borusu iç yüzünde bulunan damarlardır. Bu damarlarda basınç yükselince bunlar genişler ve varisleri oluşturur. Bunlar zamanla patlayarak ölümcül kanamalara yol açabilirler. Bu tarz kanamalara endoskopik olarak müdahale edilebilir. Bu yöntemlerin de başarısız olduğu vakalarda cerrahi veya girişimsel radyolojik müdahale yapılabilir. Yüksek basınçlı damarlar ile alçak basınçlı damarlar arasında cerrahi özel teknikler ile yeni yollar (şant) açılarak bu kanamalar kalıcı olarak önlenebilir. Sirozun son evresinde ise karaciğer yetersizliği bulguları gelişir. Bu safhada hastalığın tek tedavi yöntemi karaciğer naklidir. Bu durumda hasta karaciğer ya kadavradan (beyin ölümü gelişmiş kişi) alınan karaciğer ile ya da uygun vakalarda hastanın bir yakınından alınabilecek yeterli bir karaciğer parçası ile değiştirilir. Böylelikle vakaların yaklaşık %70-80’i sağlıklı normal yaşamlarına dönebilirler.

Hamile bir kadın Hepatit C tedavisi görebilir mi?

Hamilelik sırasında Hepatit C tedavisi uygulanmaz. Bu dönemde kullanılan bazı ilaçlar bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Hepatit C hastalığı olan bir kadın hamile kalmak istiyorsa ilaç planlaması buna göre yapılmaktadır. Hepatit C'li bir anneden karnındaki bebeğe Hepatit C geçebilir. Evlilik öncesi testlerde Hepatit C’ye rastlanması durumunda vakit kaybetmeden tedaviye başlanır.

Hepatit C kanser yapar mı?

Kronikleşen ve tedavi edilmeyen Hepatit C karaciğer sirozuna, siroz gelişen hastalarda da karaciğer kanserine neden olabilmektedir. Vücudun fabrikası olan karaciğer; vücudun tüm sistemlerini etkileyen bir merkez, kan deposu, savunma sisteminin bir parçasıdır. Karaciğer kanseri için en fazla riski taşıyan grup ise hepatitli kişilerdir. Karaciğer kanseri erken dönemde belirti vermediği için erken tanı ihtimali düşüktür. Bu kanserlerin yüzde 80’i daha çok siroz olan kişilerde gelişmektedir, bu nedenle hastalar yakından takip edilmelidir. Risk altında olmayan bireylere göre Hepatit B ve C hastası kişilerin karaciğer kanseri olma riski 200 kat daha fazladır. Hepatit B, aşılanma ile önlenebilir. Hepatit C için geliştirilen tedaviler de oldukça olumlu sonuçlar vermektedir.

Hepatit C ölümcül müdür?

Tedavi edilmeyen Hepatit C, son aşamada karaciğer kanserine neden olabilir. Gerek kanser riski, gerek ciddi karaciğer yetersizliği oluşturma riski nedeniyle hayati tehlike oluşturabilecek bir virüstür.

Hepatit C aşısı var mı?

Hepatit C için koruyucu olan bir aşı bulunmamaktadır. Hepatit A ve Hepatit B aşısı bulunmaktadır.

Hepatit C tükürükle bulaşır mı?

Hepatit C virüsü tükürük, idrar, semen gibi vücut sıvılarında bulunmamaktadır.

Hepatit C tedavisinde beslenme nasıl olmalı? Hepatit C diyeti var mı?

İnternet ortamında ve piyasada satılan bitkisel karışımlar sanıldığı gibi masum olmayabilir. Çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği iddiası ile piyasada satılan bitkisel karışımlar, içeriklerinde kullanılan maddeler tam olarak bilinmediği için olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir. Sağlıklı insanlarda bile karaciğer yetmezliğine neden olan bu karışımlar, kronik karaciğer hastalığı olan kişilerde organın tamamen iflas etmesine yol açabilmektedir. Akdeniz tipi beslenme her karaciğer sorununda ve diğer hastalıklarda olduğu gibi Hepatit C’de de önerilmektedir. Salam, sucuk gibi katkı maddeli besinler, yağlı kızartmalar, hazır meyve suları ve şekerli beslenme karaciğer yağlanmasına neden olabilir. Hepatit C hastaları karaciğerlerini korumalıdır. Karaciğerin düzenli çalışabilmesi için uyku düzeni de önemli bir yer tutmaktadır. Haftanın 3 günü spor yapmak hem genel sağlık hem de karaciğer yağlanması bakımından hayati önem taşımaktadır.  Bel çevresinin genişlemesiyle birlikte görülen karaciğer yağlanması organ nakline kadar ilerleyebilen tablolar oluşturabilmektedir. Kilo olmak gibi çok hızlı kilo kaybında kas yıkımı ve şekerin dengesiz kullanılması sonucu karaciğer vücudu korumak için yağlanmayı artırabildiği unutulmamalıdır.

Hepatit C seyahat ya da tatilde risk midir?

Hepatit C'nin en çok Orta ve Doğu Asya, Kuzey Afrika'da görüldüğü bilinmektedir. Seyahat eden yolcuların gittikleri yerlerde dikkatli olmaları gerekmektedir. Güvensiz cinsel ilişkiden kaçınılmalı, dövme ve piercing gibi işlemlerde sterilizasyondan emin olunmalıdır.

Hepatit C dokunmayla bulaşır mı?

Hepatit C virüs kanda bulunur. Bu sebeple daha çok kan yolu ile bulaşır.  Ayrıca güvensiz cinsel ilişki yoluyla yani vücut sıvıları aracılığı ile de bulaşabilir. Madde bağımlısı gençlerin aynı enjektörü kullanmaları nedeniyle Hepatit C vakaları görülebilmektedir. Ayrıca Hepatit C testi uygulanmadan önce virüsün varlığı tespit edilemediği için kan transfüzyonu yapılan kişilerde de (kan verilen) görülebilmekteydi. Ortak kullanılan ustura, traş makinesi, berber makaslarının yanı sıra dövme yaptırma, vücudun kesici-delici bir cisimle yaralanması, akupunktur iğneleri ile de HCV' bulaşı söz konusu olabilmektedir.

Hepatit C sarılık yapar mı?

Hepatit C mikrobu bulaşan her beş kişiden birinde klasik ikterli (sarılıklı) hepatit olur. Diğer dördü belirgin sarılık olmaksızın akut hastalığı geçirir. Eğer ALT, AST gibi karaciğer hasarını gösteren testlere bakılırsa bu sarılıksız seyreden hastalarda da tanı koymak mümkün olabilir. Akut hepatit düşünülen hastalarda hepatit etkenleri (A, B, C ve gerektiği zaman D ve E hepatitleri) araştırılmalıdır. Günümüzde uygulanan anti-HCV testi hepatit C tanısı için son derece duyarlı ve özgüldür. Anti-HCV ile birlikte gerektiğinde başvurulan HCV RNA PCR testi ile tam bir değerlendirme yapılabilir. Ayrıca HCV genotipi ve IL28B genotipi gibi ileri testler gerekebilir. Sarılıklı akut C hepatiti hastalarında ve IL28B genotipi C/C olanlarda daha sık olmak üzere, hastaların %20-40’ında kendiliğinden iyileşme olur.  Diğerlerinde (%60-80)  ise kronik HCV enfeksiyonu gelişir. Bağışıklık sistemi normal olan kişilerde kronik hepatit C’ye bağlı olarak karaciğer sirozu için 20-25 yıl, karaciğer kanseri için 25-30 yıl geçmesi gerekir. Yani kronik hepatit C uzun yıllar sessiz, belirti vermeden seyreden bir hastalıktır. Bu nedenle bazı metinlerde sessiz öldürücü (“Silent Killer”) gibi tanımlar kullanılır. Bunlar abartılı ifadelerdir.  Genellikle 8-12 hafta izlenen akut C hepatiti hastasında iyileşme olmaz ise ilaçla tedavi düşünülmelidir.

Hepatit C tedavisi zor mudur?

Vücudumuzda doğal olarak bulunan, antiviral etkili proteinler olan interferonlar, özellikle interferon-alfa (IFN), 1986-90 arasında hepatit C tedavisinde etkili olduğu gösterilmiş ilk ilaçtır. Genotip 1 (ayrıca 4,5,6) hastaların %50’sinde, genotip 2 veya 3 olanların %70’inde kalıcı viral cevap (KVC) sağlanmıştır. Günümüzde genelde 12 hafta kullanılan tabletlerle %100’e yakın KVC sağlanmaktadır. Tedavi ile sağlanan bu KVC HCV’nin küratif tedavisi demektir. KVC,  HCV’nin varlığını gösteren HCV RNA’nın tedavinin bitiminden 6 ay sonra da kanda saptanamaması, negatif olmasıdır. KVC sağlanan hastalarda karaciğer sirozu veya kansere ilerleme riski azalır, karaciğerde belirgin iyileşme olur.

Her Hepatit C'li hastaya aynı tedavi mi uygulanır?

Hepatit C’nin alt gruplarına (genotip) göre tedavi kombinasyonlarında farklılıklar olabilmektedir. Günümüzde tüm alt gruplara etkili (pangenotipik) ilaçlar da üretilmiştir.

Ancak hastalarda siroz bulunup bulunmaması, daha önceden sonuç vermeyen bir Hepatit C tedavisi geçirilip geçirilmediği ya da etkili bir tedavi gerçekleştirilmiş olmasına rağmen hastalığın tekrarlaması (nüks) gibi kriterlere göre ilaç seçimi ile kullanım sürelerinde değişiklikler olabilir.

Hepatit C tedavisine ara vermek tehlikeli mi?

Genel olarak öncelikli tedavinin Hepatit C hastalarında uygulanması gerektiğine inanılmaktadır. Aşısı olmayan bu enfeksiyonun sınırlanması ve ortadan kalkması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Bu nedenle kronik hepatit C olan her hasta, yan etkiler de göz önünde bulundurularak tedavi olmaya karar verirse öncelikli tedavi adayıdır. Siroz gibi ciddi karaciğer rahatsızlığı olan hastalar tedavi sırasında daha fazla yan etkiye maruz kalmakta ve tedaviye cevap oranları görece düşük olmaktadır. Ancak kronik Hepatit C'li veya erken siroz olan her hasta tedavi olma hakkına sahip olmalıdır. Uzman doktor ile durum değerlendirilip ortak karar verilmelidir. Yan etki yönetimi, gereksiz şekilde ilaç dozlarıyla oynanmaması ve tedaviye ara verilmemesi tedavi başarısı için çok önemli olan bir diğer konudur.

 

What's Your Reaction?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow